Skip to main content

Kadının İnsan Hakları Derneği (KİH) 6 Şubat 2023 tarihli depremlere ilişkin birincil tespitlerini ve acil taleplerini sıraladığı bir bilgi notu yayınladı. On binlerce insanın yaşamını yitirdiği depremlere ilişkin ilk 72 saatte afet yönetiminde yaşanan aksaklıklara değinen KİH, arama kurtarma çalışmalarının yetersiz kaldığına, çadır başta olmak üzere temel yardımların depremzedelere günler boyunca ulaştırılmadığına ve sivil toplumun çalışmalarının engellenmeye çalışıldığına dikkat çekti. Twitter’a erişimin keyfi biçimde engellenmesiyle kriz yönetiminin kendisinin başlı başına bir krize dönüştüğünü ifade eden KİH, bu süreçte bağımsız kadın örgütleri başta olmak üzere sivil toplumun ayni ve nakdi yardımlarının önü kesilmeye çalışırken toplumsal cinsiyet karşıtı iktidara yakın bazı grupların bölgede afet koordinasyonunda aktif olarak yer aldığının da altını çizdi. 

Afet yönetiminde yaşanan koordinasyonsuzlukların özellikle kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’lar ve mülteciler için krizi ve hak ihlallerini daha da derinleştirdiğini ve cinsel şiddet başta olmak üzere toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı daha da korunmasız kıldığını ifade eden KİH, kadınların ve LGBTİ+’ların yapılan yardımlara erişimde çok ciddi güçlük çektiğini, kadınların başta ped olmak üzere ihtiyaçlarının karşılanmadığını, LGBTİ+’ların ve mültecilerin ise karşılaştıkları ayrımcılık, nefret ve şiddet nedeniyle yardım talep dahi edemediğini vurguladı.

Kadının İnsan Hakları Derneği Derneği, hükümeti acilen önlem almaya çağırdığı tespit ve taleplerini ise şöyle sıraladı:  

  • Afet durumlarında kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar, barınma alanlarında yeterli ışıklandırma olmaması, çadır, konteyner gibi barınma ve özel duş olanaklarının yeterli olmaması, güvenlik açıkları ve kadın örgütlerinin alanlardan dışlanması vb. nedenlerle cinsel şiddet başta olmak üzere toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı daha da korunmasız kalmaktadır. Kriz yönetiminde alandaki barınma ve ışıklandırma sorunlarını giderin, toplumsal cinsiyet temelli plan ve politikalar geliştirin, koruyucu ve önleyici tedbirleri etkin bir şekilde uygulayın, bağımsız kadın örgütleriyle iş birliği yapın ve kamuoyuyla cinsiyete göre ayrıştırılmış düzenli veri paylaşın. Bu alanlarda kadın, çocuk ve LGBTİ+’ların toplumsal cinsiyet temelli şiddeti bildirebilecekleri mekanizmalar kurun, bu mekanizmaların karar alma ve uygulama süreçlerine bağımsız yerel kadın örgütlerinin aktif katılımını sağlayın, kadına yönelik şiddet özelinde çalışan kolluk kuvvetlerini alanda görevlendirin.  
  • Afetten etkilenen kadınların ve çocukların toplumsal cinsiyet temelli şiddet nedeniyle tekrar travma yaşamaması için toplumsal destek sistemlerine ve adalete erişimlerini sağlayın,  psiko-sosyal ve ekonomik desteklere erişebilmeleri için gerekli mekanizmaları kurun. 
  • Halk sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı bir an evvel bölgede hijyen ve temizliği sağlayın, sahra hastanelerini kurun, acilen kadınların menstrüel ürünlere ve cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimini sağlayın. 
  • Çadır ve konteyner kentlerde çamaşırhaneler kurun ve kadınların ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş hizmetler sunun, toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığının oluşması için kadın örgütleriyle iş birliği yapın. 
  • İnsan kaçakçılığı ve ticaretine karşı, özellikle refakatsiz çocukların ve genç kadınların korunması için ivedilikle etkili önlemler alın, bu önlemleri verileri de içerir şekilde düzenli olarak kamuoyu ve sivil toplumla paylaşın.
  • Hak temelli bağımsız sivil toplumun bölgede insani yardım dahil olmak üzere meşru faaliyetlerini yürütmesinin önündeki engelleri bir an önce kaldırın ve antidemokratik yöntemlerden vazgeçin. Kadın örgütlerinin kadınların spesifik ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışmalar yapmasını engellemeyin.
  • Mültecilere ve LGBTİ+’lara yönelik nefret ve şiddete karşı koruyucu önlemler alın. 
  • Uzaktan eğitim kararından vazgeçin. Gidecek yeri kalmamış depremzede öğrencileri ve gençleri tekrar mağdur etmeyin. 
  • Türkiye’nin deprem bölgesi olduğunu artık kabul edin, rant odaklı şehirleşme politikanızı terk edin. Şehir planlamasını ekolojik bir bakış açısıyla daha çok yeşil alan içerecek şekilde yapın, deprem toplanma alanlarını tasarlayarak ortak kullanıma açık daha çok kamusal alan oluşturun. Alelacele deprem bölgelerine yeni bina dikmeden önce zemin etütlerini yapın. Bu acıların tekrar yaşanmaması için binaların deprem yönetmeliğine uygunluğunu denetleyin, dayanıksız binaları güçlendirin, depreme dayanıklı şehirler oluşturun.

Kadının İnsan Hakları Derneği tarafından yayınlanan “6 Şubat Depremlerine İlişkin Birincil Tespitler ve Acil Talepler” başlıklı bilgi notuna şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz: https://kadinininsanhaklari.org/6-subat-depremlerine-iliskin-birincil-tespitler-ve-acil-talepler/