Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi, diğer adıyla İstanbul Sözleşmesi kadınlara karşı şiddetle mücadelede en kapsamlı ve yeni sözleşmedir. Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan sözleşme, 2014 yılında yürürlüğe girdi. Sözleşmenin ilk imzaya açıldığı sene, Türkiye sözleşmeyi çekincesiz imzaladı ve onayladı. Şu ana kadar 46 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan sözleşmeyi onaylayan ülke sayısı ise 32. Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve son olarak, kadına karşı şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesi sözleşmenin dayandığı dört temel ilkeyi oluşturuyor. Kadına yönelik şiddete karşı insan hakları temelli biz sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, yalnızca cezalandırma ya da cezasızlığı ortadan kaldırma ile değil, kadınların korkmadan, güven içerisinde, şiddetten uzak ve ayrımcılığa uğramadan yaşamasına ve maruz bırakıldıkları şiddet için tazmin edilmelerine de olanak sağlıyor.
İmzacı ülkelerin sözleşme kapsamında vermiş oldukları taahhütler, bağımsız uzmanlar grubu GREVIO Komitesi tarafından izlenmekte. İlk ülke değerlendirmelerine 2016 yılında başlayan Komite, 2017 senesinde Türkiye değerlendirmesine başladı. Değerlendirme süreci kapsamında Türkiye, devlet raporunu Temmuz 2017’de Komite’ye iletti. İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu adı altında toplanan Türkiye’deki bağımsız kadın ve LGBTİ+ örgütleri tarafından Komite’ye Eylül 2017’de bir gölge rapor iletildi ve GREVIO Komitesi’yle Kasım 2017’de bir toplantı düzenlendi.
Kadının İnsan Hakları Derneği (KİH) olarak, sözleşmenin yazım sürecinden başlayarak gölge raporun yazım süreci de dahil olmak üzere değerlendirme sürecine ve GREVIO’nun ülke ziyareti kapsamında bağımsız kadın örgütleriyle gerçekleştirdiği toplantısına aktif olarak katılım sağladık. Komite’nin Türkiye’nin ilk değerlendirme süreciyle ilgili Nihai Değerlendirme Raporu’nu 2018 yılı ekim ayında yayınladı.
Türkiye’nin GREVIO Komitesi’ne sunduğu devlet raporunun İngilizcesi’ni buradan inceleyebilirsiniz.
İstanbul Sözleşmesi Türkiye İzleme Platformu tarafından hazırlanan gölge rapora buradan ulaşabilirsiniz.
GREVIO Komitesi’nin Türkiye’ye ilişkin değerlendirme raporuna buradan ulaşabilirsiniz.
Türkiye, hazırlanmasında etkin rol aldığı, ilk imzacısı olduğu ve adını imzaya açıldığı şehir olan İstanbul’dan alan İstanbul Sözleşmesi’nden, 20 Mart 2021’de bir Cumhurbaşkanı Kararı ile çekilme iradesini resmi olarak beyan etti. 22 Mart 2021’deki çekilme kararını Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne bildirdi ve hemen akabinde de söz konusu bildirim, sözleşmenin çekilme prosedürüne ilişkin 80’inci maddesi uyarınca çekilmenin Türkiye bakımından geçerli olacağı tarih (1 Temmuz 2021) de belirtilmek suretiyle Avrupa Konseyi’nin internet sitesinde yayınlandı. Böylelikle Türkiye, hazırlanması ve konsey dönem başkanlığında İstanbul’da imzaya açılması için büyük çaba gösterdiği, ilk imzacısı olduğu ve Meclis’te bulunan tüm partilerin vekilleri tarafından oy birliği ile onaylayarak yürürlüğe aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme niyetini resmi olarak beyan eden ilk ve tek ülke oldu.
Kadının İnsan Hakları Derneği olarak İstanbul Sözleşmesi’nin hazırlanması, sözleşmeyi Türkiye’nin imzalaması, İstanbul Sözleşmesi İzleme Platformu’nun kuruluşu ve çalışmaları, sözleşme ile ilgili temel doküman ve raporlar, dernek olarak sözleşme ile ilgili ürettiğimiz görsel, işitsel materyaller, Türkiye’nin sözleşmeden çekilme sürecine ilişkin bilgi ve belgeleri toparladığımız web sitesine www.istanbulsozlesmesi.org adresinden ulaşabilirsiniz.
20 Mart 2021’de Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi yönündeki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin yayınlanmasının hemen ardından, bu hamleye karşı Türkiye dışından da tepkiler gelmeye başladı. Hak temelli örgütler ve ağlar ile bazı tanınmış isimler de hem Türkiye devletinin attığı bu adıma itirazlarını dile getirdi hem de gelişmelerle ilgili bilgiyi yaygınlaştırdı. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin ilgili birimlerinden ve temsilcilerinden de yaşanan sürece ilişkin açıklamalar geldi. Türkiye dışından gelen bu dayanışma mesajları ve açıklamalardan yaptığımız derlemeye buradan ulaşabilirsiniz.
Ayrıca, Türkiye, Avrupa ve uluslararası alanda mücadele eden feminist örgütler ve LGBTİ+ örgütleri olarak, toplumsal cinsiyet karşıtı küresel saldırılara ve artan tehditlere karşı İSTANBULSÖZLEŞMESİİÇİNBİRLİKTE adıyla kesişimsel, uluslararası bir kampanya düzenledik. Kampanya ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.