Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Kadının İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Üniversiteli Kuir Araştırmaları ve LGBTİ+ Dayanışma Derneği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Kaos GL / Türkiye (Başvuru no. 27507/23 ve 5797/22) davasına ilişkin ortak bir üçüncü taraf görüşü sundu.
Türkiye Hükümetine 5 Haziran 2024 tarihinde bildirilen iki başvurudan ilki 2016 yılında Ankara’da düzenlenmesi planlanan Onur Yürüyüşü’nün Valilik tarafından yasaklanmasına ilişkin iken ikincisi ise Valiliğin Kasım 2017 tarihinde ilan ettiği süresiz LGBTI+ etkinlik yasağını konu alıyor. Hükümete bu başvurularla ilgili AİHM tarafından yapılan bildirim, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10 (ifade özgürlüğü), 11 (toplantı ve dernek kurma özgürlüğü), 13 (etkili başvuru hakkı) ve 14. maddelerinin (ayrımcılık yasağı) ihlal edilip edilmediğine yönelik sorular içeriyor.
Sembolik öneme sahip bu iki başvuruyla ilgili olarak hazırlanan üçüncü taraf görüşü, bir yandan Türkiye’de LGBTI+’ların ve LGBTI+ hak savunucularının barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına yönelik son dönemde dozu gittikçe artan sistematik ihlallere odaklanırken, bir yandan da idari yasakların ve kolluk kuvvetlerinin uygulamaların ayrımcı niteliğinin altını çiziyor. Görüşün hazırlanmasına katılan kurumlar, Türkiye’de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin mevzuatın Sözleşme standartları ile uyumlu olmadığını, LGBTI+’ların ve hak savunucularının toplantı ve etkinliklerinin, AİHM içtihadına aykırı bir şekilde, idari yasaklarla, kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanımıyla ve yargısal tacizle engellendiğini ortaya koyuyor. Ayrıca bu ihlallere karşı etkili bir iç hukuk yolu bulunmadığına da dikkat çekiyor. Bunları yaparken de son yıllarda idarenin ve yargının uygulamalarından çarpıcı örnekler ve istatistikler sunuyor.
Görüş, son olarak bu ihlalllerin yoğunlaşan bir şekilde LGBTI+’ları hedef almasının Hükümetin LGBTI+ karşıtı politikası ile bağlantısına dikkat çekip bunun ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirmesi gerekliliğini vurguluyor.
Söz konusu üçüncü taraf görüşüne buradan ulaşabilirsiniz.