Skip to main content
Genel

Devletin çocukların toplumsal cinsiyet temelli şiddetten korunmasına ilişkin yükümlülüklerinin takipçisiyiz.

By Eylül 13, 2024No Comments

Çocukların toplumsal cinsiyet temelli şiddetten korunması devletin uluslararası insan hakları hukuku ve anayasadan doğan asli yükümlülüklerindendir.
Devletin çocukların toplumsal cinsiyet temelli şiddetten korunmasına ilişkin yükümlülüklerinin takipçisiyiz.

Narin Güran’ın cinayeti, kayboluşundan cenazesinin bulunmasına kadar geçen 19 gün ve sonrasında yaşananlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve erkek şiddetinin boyutunu bir kez daha ve çok acı bir şekilde ortaya koydu. Bu sürecin yeniden ve açıkça gösterdiği bir başka şeyse eşitsizliğin ve şiddetin, kutsanan ve yüceltilen aile kurumu içinde nasıl tekrar tekrar üretildiği ve bir çıkmaza dönüştüğü; geniş aile, yakın çevre ve siyaset kurumu tarafından da suçun örtbas edilmeye çalışılarak şiddetin faillerinin ve sorumluların korunması çabaları. Gerek AKP Diyarbakır milletvekilinin soruşturma sürerken yaptığı ve aileyle siyasi ilişkilerin altını çizerek bazı gerçeklerin dile getirilmediğini ifade ettiği açıklama, gerek olaya ilişkin getirilen yayın yasağı ve alandan bilgi aktaran gazetecileri hedef alan baskı ve tehditler erkek şiddetinin nasıl örgütlendiğini bir kez gözler önüne serdi.

Çocuklara yönelik istismarın ve kadına yönelik şiddetin önlenmediği, faillerin cezasızlıkla adeta ödüllendirildiği, kadına ve çocuğa karşı şiddetle mücadeleyi amaçlayan İstanbul Sözleşmesi’nin güvencesinden mahrum bırakıldığımız bir ülkede kadınlar ve çocuklar olarak şiddete karşı güvende değiliz. Ve biliyoruz ki toplumsal cinsiyet eşitliği somut olarak sağlanmadan ve kadınları ve çocukları koruyan önleyici mekanizmalar etkin bir şekilde uygulanmadan şiddet sarmalı bozulmayacak. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanıncaya dek, kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lar olarak, her birimizin güvende, şiddetten uzak, özgürce ve eşit yaşayacağımız bir düzen kurmak için feminist mücadelemizden, şiddete karşı örgütlediğimiz feminist dayanışmamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Devletin çocukların toplumsal cinsiyet temelli şiddetten korunmasına ilişkin uluslararası insan hakları hukuku ve anayasadan doğan yükümlülüklerinin her alanda takipçisi olmaya devam edeceğiz.